Salı, Mart 22, 2011

FAZLASIYIZ


Kalabalığız aslında,

Sandığımızdan da fazlayız.

O en yalnız anların hepimiz farkındayız.

Aynı pişmanlıklar,

Benzer umutlar var yüreklerimizde.

O herkesden sakladıklarımız,

O gözlerden uzak yaşamaya çalıştığımız

Düşlerimizden bozma, çalıntı hayatlarımızla

Aslında istemediğimiz kadar ortalıktayız..



Farkındayız aslında,

Bize sunulandan başkayız.

O yazılmış kuralların hepimiz dışındayız.

Aynı sıfatlar,

Benzer hayatlar var omuzlarımızda.

O herkese oynadığımız,

O bizi bizden başka bilsinler diye çabaladığımız

Mükemmelden bozma, eğreti duruşlarımızla

Aslında istemediğimiz kadar kuklayız..



Bize yakışanı giyer

Bize düşeni yapar

Bize verileni alır

Bizden esirgeneni çalarız..



Zavallıyız aslında,

Sandığımızdan da korkağız.

O özlediğimiz dünyanın hepimiz uzağındayız.

Aynı yalanlar,

Benzer bahaneler var akıllarımızda.

O herkese anlattığımız,

İsteseler aşk için canımızı vereceğimizi sandığımız

Kahramandan bozma, çürümüş ruhlarımızla

Aslında istemediğimiz kadar zorbayız..



Kalabalığız aslında,

Sandığımızdan da fazlayız.

Bu şekilde mutlu olunmaz, hepimiz farkındayız.

Aynı güzel rüyanın renkleri,

Benzer mutluluk düşleri var yüreklerimizde.

O kimseye söyleyemediğimiz,

O tozlanmış sandıklarda gizlediğimiz

Biri görse elden gideceğini sandığımız

Ademden bozma, biricik insanlığımızla

Aslında istemediğimiz kadar bir aradayız..



İstediğimizi yapar,

Kuralları yıkar

Yeni baştan başlar

Her şeyi yeniden yazarız



Kalabalığız aslında,

Sandığımızdan da fazlayız

Bu yaşamlar bize ait değil

Biz bundan fazlasıyız..

AKS
Mart 2011





DÜŞLER



bir yastıkta kocadık

düşlerim ve ben yıllarca

ne ben, ne de onlar terkedip gitmediler

yanlızlık cüzdanımız cebimizde

sancılı dokuzlar doğurduk beraber



iyi günde, kötü günde hep yanyanaydık

düşlerimle ben

birlikte büyüdük

beraber yaşlandık

yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi

birlikte güldük

beraber ağladık



sonra sen çıktın karşıma

gözlerin düşlerim oldu

hasretin ezberim



şimdi gözlerin ve ben

uykusuz ve uzun gecelerde

sevgimizi büyütüyoruz

AKS
Mart 2011


KOLLEKSİYONCU


Ben çocukken sakız kağıdı biriktirdim
Jelatinli çukulata kağıtları koyardım defterlerimin arasına
Sararmış kitap sayfaları arasında beklerdi onlar yıllarca
Hiç bir amacım da yoktu aslında onlar için
Hiç bir faaliyete malzeme edemedim hiç birini

Deniz kenarından topladığım kabukları biriktirdim
Kavanozlarda beklediler onlarda yıllarca
Ne bir çerçevenin kenarına
Ne de bir kolyenin ucuna süs edebildim onları

Biraz daha büyüyünce posterleri, kasetleri biriktirdim
Anı defterlerinde sepet sepet yumurtalar
Anket defterlerinde mahrem sorulara, mahrem cevaplar biriktirdim
Sakladım hepsini yıllarca
Sahiplerinin hayatlarını takip bile etmedim oysa

Geceleri hayallerimi biriktirdim
Her yıldıza bir isim koyup, dilekleri biriktirdim
Kağıtlara döktüm sevgilerimi
Utandım diyemedim aşklarımı yüreğimde beklettim
Beklerken yenilerini ekledim
Eklerken çoğunu unuttum eskilerin

Begendiğim her anı fotoğrafladım
Albümlerde biriktirdim
Kimini şimdi hiç görmediğim
Nerede olduğunu bile bilmediğim
Yüzler biriktirdim o fotoğraflarda

Çevremde insanları biriktidim
Çoğaldıkça her birine bir parçamı verdim
Onlardan aldığım parçaları benliğimde biriktirdim
Kimi zaman acıttılar beni
Aldığım dersleri biriktirdim
Kimi zaman öfkelendim
Hırslarımı biriktirdim
Kimi zaman çok mutlu ettiler beni
İçinde onlara sevgiler biriktirdim
Kimi zaman konuşmam gereken yerde sustum
Kelimeler biriktirdim.
Kimi zaman susman gereken yerde konuştum
Pişmanlıklar biriktirdim
Tüm bunların sonunda hep keşkelerimle kaldım
Her birine ayrı keşkeler biriktirdim

Yaşadığım her şeyi tecrübe saydım
Kazandığım erdemleri, nitelikleri biriktirdim
Yine de yeri geldiğinde bir çoğunu katamadım hayatıma

Yıllar geçtikçe anladım ki
Dostlar uzaklarda
Anılar kutularda, sevgiler yüreklerde
Umutlar hep daha ileri tarihlere kaldı

Biriktirmek yerine tüketmek
Susmak yerine söylemek
Beklemek yerine aramak
Saklamak yerine kullanmak
Düşlemek yerine çabalamak
Utanmak yerine yaşamak gerekirdi oysa bir çoğunu
Yaşadım demek için iyi bir kolleksiyoncu olmak değil
Son kullanma tarihi geçmeden tadına varmak gerekirdi hayatın
İşte ben bir tek onu bilemedim.

AKS
21 Mart 2011

HAYATA DAİR


hayatı suprizleri olduğu için severim

her inişin ardından gelen çıkışları

her karanlığa doğan güneşleri olduğu için


gizemli ve usta bir öğretici gibi

bittiği sandığım herşeyi

yeni baştan ve daha iyiysiyle bana geri getirdiği için

severim


onu güzelleştirmeme,

onu bazen bildiğm gibi düşünmeme ve anlamama izin verdiği için

kolayca birleşebildiği için başka hayatlarla

ve yine kolayca ayrılıp

hiç bir şey olmamış gibi yoluna devam edebildiği için severim


onu tüketirkende, beklerken de

aslında yaşıyor olduğumu her defasında yılmadan

bana hatırlattığı için de severim..


bazen öğrenmem için beni zorladığı

yorduğu ve hırpaladığı

ama ardından her defasında nedenlerini anlamamı sağladığı için

hem gözyaşlarıma, hem gülüşlerime boğulmuş tüm çağrılarımı cevapladığı

sahip olunan tek hayatın bana ait olmadığı

istediğimde tüm hayatlarla,

istemediğimde kendi hayatımda kalmamı sağladığı için

seviyorum hayatı..


Bazen kurtarılmayı bekleyen,

yardımıma muhtaç başka düşünce ve duygularla

kendimi bir kahraman gibi hissetmeme neden olduğundan

bazense benim kurtarılmayı bekleyen yardıma muhtaç

düşünce ve duygularıma başka hayatları kahraman yaptığı için severim

dahası benim olduğu, benimle olduğu için severim hayatı en çok...:)

aks

20 Mart 2011

GÜNEŞ VE TOHUM

Karanlık ve soğuk toprağın ısınmasıyla uyanmış o sabah tohum,

Nem kokulu çamurun içinde üşüyerek uyuduğu uzun bir zamandan sonra,

Önce rüya sanarak kıpırdanmış olduğu yerde,

Kıpırdandıkça tenine temas eden sıcaklığın onu daha çok sardığını hissetmiş,

Karşı konulmaz bir heyecana kapılmış yüreği,

Bir an önce bu sıcaklığı yaratan kaynağa ulaşmak istemiş,

Soğuktan korunmak için sımsıkı kapadığı kabuklarını gevşetmeye başlamış

Yine de temkinli hareket ediyormuş,

Yalancı bir bahara kanıp da gökyüzünü görmeden yok olmak değilmiş niyeti,

Köklerini uzatmış hafifçe önce, şeffaf ve taze teni değimiş toprağa

Toprak sevgiyle kucaklamış tohumun köklerini..



Bedenindeki bu güven dolu gevşemeden memnun, bu defa dallarını uzatmış toprağa

Uzandıkça hisettiği sıcaklık artmış,

Hisettiği bu mutluluk verici dokunuştan tüm bedeni ile faydalanmak istemiş tohum

Biraz daha yukarı doğru itmiş bedenini

Kökleri sımsıkı bağlı toprağa yükseltmiş başını

Karşı konulmaz sıcaklığa doğru..



Derken gözleri daha önce hiç görmediği bir ışıltı hissetmiş

Toprağın giderek aydınlanan ve renklenen yüzünün arasından

Onu çağıran bir melodi gibi büyülenmiş bu aydınlıktan..

Yüreğinde hem korku hem heyecanla yükselen isteğe direnenemiş

Ve hızlıca yükseltmiş başını ışığın geldiği yöne doğru

Karanlığı görmeye alışık gözlerini açamamış ilkin

Güzelliğinden kör olduğunu sanmış bu ateşin

Sonra yavaş yavaş belirmiş gökyüzü

Ve güneşin onu kucaklayan sımsıcak yüzü..


AKS
17 Mart 2011